FIRSATÇI DOĞURAN MİLLET

FIRSATÇI DOĞURAN MİLLET
“Stokçulara, fırsatçılara, fahiş zam yapanlara, sıkıya gelemeyip de kuyruğu kıstırıp kaçanlara, kendi karnını doyurup da aç gezenlere pencereden bakanlara” veryansın ediyoruz ya?
Onları doğuran biziz! Onları eğiten, yetiştiren bizleriz.
Onlar daha çocukken onlara;
“Gözü açık ol, ez ama ezilme, döv ama dayak yeme, hep önde ol, en başarılı sen ol, herkes senden geride kalsın” diyen bizleriz.
Yarışmalar tertip edip de kazanamayan gözyaşları içinde iken, kazananı alkışa boğan bizleriz.
Stadları doldurup da karşı tarafa ağız dolusu küfürler edip, tek derdi kazanmak olan bizleriz.
Sadece en önde olmak, sadece başarıya odaklanmak, sadece kendini kurtarmaya yönelik davranışlarda bulunmak alkışı hak ediyorsa,
Şu anki fırsatçılar da alkışı hak etmeli!
Hem öyle bir alkış ki, ellerimiz patlayana dek!
Şu fırsatçıların yanına gidin, etrafındaki fırsatı değerlendiremeyen bir sürü insan içten içe hayıflanıyordur. Fırsatçıya ‘helal olsun diyenler vardır, adam işini biliyor, akıllı arkadaş’ diyen vardır.
“Aç kalırım böyle bir fırsatçılığa asla prim vermem” diyen kaç kişidir?
Bakın bu ülkede devlete düzenli vergi verenler sadece devletten maaş alanlardır, niye? Vergi kaçırma şansları olmadığı için…
Bizler, para konusunda hemen hemen hiçbir imtihandan geçemeyiz, inanın bana!
Bu ülkede, torpil yaptırana, adamını bulup işini yaptırana gizli hayranlık vardır.
Bu ülkede alnının teriyle değil de çalıp çırparak zengin olana gizli hayranlık vardır.
Bu ülkede kitap yazıp yazdığı kitabı belediyeye, devlete satarak çok baskı yapan yazarlara gizli/aleni hayranlık vardır.
Bu ülkede, kopya çekerek, hocalarla arayı iyi tutarak çatır çatır sınıf geçen, diploma alan gençlere gizli hayranlık vardır.
Bu ülkede, yağma da olur, fırsatçılık da olur, birbirini yeme de olur.
Toplumun gizlice hayran olduğu herhangi kötü bir davranışı da, hiçbir yasa/kural/kanun yok edemez.
Haram lokma yediğini düşündüğünüz bir zenginin size ısmarlayacağı yemeği, ”Senin yemeğin yenmez arkadaş, kim bilir kaç tüyü bitmedik yetimin hakkı vardır o yemekte.” diyerek kabul etmediğiniz sürece, bu toplumun ahlak yapısı da düzelmez, dürüstlük de hakim olmaz bu millete…
Ne diyordu şair?
Çay varsa içelim…
Mustafa Süs