Bize öteden beri öğretilen şeylerin başında “çalışan kazanır” ilkesi gelir.
Çalışan gerçekten kazanır mı?
Hani belki karnını doyurabilir, daha iyi bir yaşamı olabilir, zengin olabilir falan…
Diğer ülkelerde nasıldır bilmem ama bizim ülkemizde;
Kafası çalışan insan sevilmez.
Ona, icat çıkarma, derler.
Çığır açacak, yeni bir yol açacak, herkesten farklı bir seçenek sunacak insanlara pek fazla destek olmayız biz.
Destek olmayı bir kenara bırakalım bu tür insanlara köstek oluruz hem de fütursuzca…
Yönetim kademesinden tutun da yanımızdaki çalışma arkadaşlarımıza, mevkidaşlarımıza kadar herkes tarafından eleştiriliriz iyi işler yapmaya çalışırken.
Ya yöntemimiz beğenilmez ya paydaşlarımız beğenilmez ya alacağımız sonuç hakkında ileri geri konuşulur. Daha sonuç alınmadan bile.
Tüm bunların yanında bir de çalışan insanların ayağına hiç beklenmeyen sıkıntılar da dolanır.
Çalışan, iş yapan, herkesten farklı düşünen, çığır açan, yol açan insanlar göz önünde olur, olmak zorundadır. Olmak istemese bile onları göz önünde bulundururlar.
Göz önünde olan insanlar da birilerine mutlaka batar.
Kimlere batar bu insanlar?
İş yapmadan önemli koltuk işgal edenlere batar.
İş yapmayı bilmeyip iş yapıyor gibi görünenlere batar.
İş yaptığını düşünüp bir türlü debelenmekten kurtulamayanlara batar.
İş yapıyor olsa bile ihtirasını, hırsını, hasetliğini yenemeyen insanlara batar.
Kendi sözünün üstüne söz söylendiğini düşünen kifayetsiz muhterislere batar.
En yakınındaki iş bilmez arkadaşına bile batar.
Sonra ne olur bilir misiniz?
İş yapmak isteyen, çalışan, gayret eden, yeni bir çığır açmak isteyen insanların önemli bir kısmı kabuğuna çekilir. Hevesleri kırılır. Şeytan taşlamakla uğraşmamak için ön plana çıkmaktan imtina eder bunlar. Başına alacağı belaların hesabını yapmaya başlarlar.
Böylelikle de işler kalır. İlerleme sağlanamaz.
Etrafında bu tür insanları engellemeye çalışan kim varsa hepsi bayram eder.
Bir kısmı da yılmadan, yıkılmadan çalışmaya devam eder. Sağır kurbağa metaforunda olduğu gibi zıplar sürekli, etrafına asla bakmaz, baksa da görmezden, duymazdan gelir olanı biteni.
Bu insanlar başarılı olurlar.
Bu insanlar başarılı olurlar ama çok az kişiye örnek olurlar.
Tırsan, kabuğuna çekilen, korkan insanlar daha fazla örnek olurlar.
Herkes başına gelecek belanın hesabını yapar.
Yapar, çünkü çalışanın ardında kimse durmaz.
Çalışanın ardında ne devlet durur ne kurumlar durur ne amir durur ne memur durur…
Bizim millet olarak en başta bu kötü gidişata dur dememiz gerekiyor…
Çalışan korunaklı olmalıdır. Hatta dokunulmaz olmalıdır.
Çığır açan insanları korumazsanız, yeni bir şeyler söyleyenleri, yeni bir şeyler yapanları koruyamazsanız, onların arkasında durmazsanız o kıymetli insanları heder edersiniz.
Hem ülkemize yazık edersiniz hem başarılı insanlara…