DAĞDAN GÖRÜNENLER (Deneme)

 
DAĞDAN GÖRÜNENLER (Deneme)
Kendisine toz kondurmayan, sürekli kendisinden söz eden, kendisinden söz edilmesini isteyen, kendi yanlışlarının farkına varamayan hatta yanlış yaptığını bile düşünmeyen ve aynı zamanda eksiği, gediği, yanlışı, hatayı başkasından arayan, başkasının zaaflarıyla dalga geçen, her fırsatta onları aşağılayan, hor gören tipler kendine tapıyor demektir! Buna moda deyimle narsist, megolaman falan denmez, olsa olsa şirktir bu!
Elindeki balta ile insan önce kendi putunu kırmalı!
Bu tür insanlarla dostluk kurulması mümkün değildir!
Kendi işine yaramayan, kendisine her konuda haklı demeyen, kendisini yüceltmeyen insanları pek sevmez bu karakterde olanlar.
Bunların yanında, bunların hoşuna gitmeyen insanları övün, bakın sizden nasıl nefret ediyor bakışlarıyla!
Kendilerini yücelten insanları yerin gene aynı tavrı takınıp size mesafe koyarlar.
Bu insanların bir başka özelliği daha var, eleştiriden hoşlandıklarını söylerler.
Söylerler, çünkü kendilerinde eleştirilecek bir yön olmadığını düşünürler.
Siz de aldanıp eleştiri yaparsanız işte o an kıyamet kopar!
Bu tür insanlar, başkalarını irdelerler sürekli. Başkalarının iyi taraflarına kulp takarlar, kötü tarafları üzerinde tepinirler!
Kimseyi kendilerine rakip olarak görmezler ama içten içe de karşısına herkesin rakip olarak çıkabileceğinden endişe edip toplumda sevilen insanları kötüleme yoluna giderler!
Kabuğunu kırma konusunda istekli değildirler fakat yüzüne tokat gibi inen eleştiriye karşı tahammüllü davranıyor gibi yapıp yalnız kalınca da ‘o da kendini bir şey sanıyor’ derler.
Fakire fukaraya değil de kendisine faydalı olabileceğini düşündüğü insanlara karşı eli açık davranırlar.
Korkaktırlar. İnsanları kaybetmeyi göze alamazlar! En çok da yalnızlıktan korkarlar!
İşi düşenden uzak durur, işinin düşeceği kimselerin dibinden ayrılmazlar.
İşlerini pek düzgün yapmazlar, düzgün iş yapmadığı halde kusursuz olduklarını düşünürler.
Herkesin işine karışmayı görev zannedip insanları tedirgin ederler sonra da iyi iş yapmadı diye onları toplum içinde küçük düşürürler!
Kendisine biat edenlerin yanlışları, biat etmeyenlerin doğrularından daha kötü değildir!
Sürekli para biriktirir yarından da endişe ederler.
Parayla insanları satın almaya çalışanlar gibi, parası olduğu için kendisine önem verileceğini düşünürler.
Sürekli araba değiştirmek, lüks mekanlarda bulunmak, büyük büyük adamların yanında boy göstermek, olduğundan büyük görünmeye çalışmak gibi iyi insanlara itici gelen şeylerin itici olduğunu bilmeyecek kadar da feraset sahibi değildirler!
Özenti bir hayatları vardır, özgün, kendine has olmayı beceremezler!
Sonradan görme tiplere benzerler ya da kendileri de sonradan görmedirler!
Geldiği yeri unutur, eskiye değil yeniye meylederler!
Kim mi bunlar?
Sen, ben, o!
Biz, siz, onlar!
Hepimiz yani!
Yok yanılıyorsun, ben öyle değilim, diyorsan çay varsa içelim derim…
M’S