Çocukluğumun öğretmeni (öykü)


ÇOCUKLUĞUMUN ÖĞRETMENİ
Hiç unutmam, seneee? İlkokuldaydı yıllarında….
Devlet, okulumuza yumurta göndermişti, her öğrenciye on yumurta verilecek şekilde…
Öğretmen sınıfa yumurtaları getirdi herkese dağıttı, sonra sınıfta durdu düşündü biraz oyalandı ve dışarı çıktı.
Yanımdaki arkadaşa,
Biraz sonra gelip bizden yumurta isteyecek dedim…
Öğretmen girdi sınıfa,
Çocuklar, diğer sınıflara yetmemiş, herkes bir yumurta verecek dedi. Özellikle evinde tavuğu olanlar.
Bizim evde de bir tavuk vardı ve hiç yumurtlamazdı.
Ben itiraz ederek ben vermem dedim. Arkadaşın biri, onların evinde tavuk var dedi ve benden de istedi öğretmen, al dedim al, parası batsın…
Sonra ne mi oldu?
O yumurtaları evlerine ben götürdüm.
Diğer sınıflardaki eksiklik palavra idi yani.
Aklıma gelen başıma gelmişti.
Sonra günün birinde…
Okul müdürü bizim sınıfa geldi 23 Nisan için afiş çalışması yapacaklar bizim öğretmenle.
Son sınıf olduğumuz için bizim sınıfta yapılıyor.
Beni de çağırdılar masaya onlara yardım edeceğim.
Sohbet arasında müdür bana, büyüyünce ne olacaksın, diye sordu…
Öğretmen! Dedim hiç düşünmeden…
Niye dedi doğal olarak, durup dururken öğretmen de olunmaz ki, kamyon şoförü desem gene sorardı.
Cevap verdim,
Devletin gönderdiği yumurtaları, öğrencilerden geri istemeyeceğim öğretmen olursam…
O an dünya durup bize bakıyordu, müdür öğretmene öğretmen de masadaki afişe bakıyordu, içinden de muhtemelen, niye afişe etti ki bu manyak beni diyordu…
Afişe bakarken afişe edilmek hoşuna gitmedi galiba…
Sonra ne mi oldu?
Valla ben de bilmiyorum…
Bildiğim bi’şey var o da,
Sınıftaki yakın arkadaşlara, adımı tersten söylemeleri konusunda telkinlerde bulunurdum ve beni Afatsum diye çağırırlardı.
Günün birinde arkadaşım beni Afatsum diye çağırdı tam o esnada müdür teneffüste bizim sınıftaymış, Afatsum kim dedi, benim dedim, Kara Murat benim edasıyla…
Senin adın Mustafa değil mi dedi, evet de arkadaşlara öğrettim tersinden söylüyorlar adımı dedim.
Ben seni başının üstüne diksem de tersinden yürüsen yürüyebilir misin dedi, tabi o zamanlar amuda kalkmak falan ne demek bilen yoktu.
Der demez ben yıldızları saymaya başladım tabi, suratıma bi’şey çok sert değdi ama ne?
Pis şaplak vururdu iyi bilirim.
Demem o ki, yumurta isteyen öğretmenle ne yaptı o tokatı bana vuran müdür, bilemiyorum…
Allah’tan sonraki zamanlarda, öğrencisine cebinden para harcayan yığınlarca öğretmen gördüm de o olayı genelleştirmedim…
M’S


Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YouTube