Cendermede paradigma değişikliği (öykü)


Hiç unutmam, yaklaşık seksen 4 sene sonra bir şekilde bir araya geleceğimiz emmimle buluşacağız.
Kaplıca gibi bir yere gelmiş aradım emmi neredesin?
Havuzdan çıktım dedi, nefes nefese kalmış sıcaktan.
Gel çıkalım dedim, aman yeğenim dışarı çıkılmaz, terliyim.
Üstelik hastayım diye geldim buraya dedi.
Kar yağıyor dışarıda, dağlarda daha fazla vardır dedim…
Böyle demeyeydin eyiydi beş dakikaya hazırım dedi.
Çama çıkan keçinin dala basan oğlağı olurmuş…
Ferman padişahınsa dağlar bizimdir, diyerek düştük yollara.
Yol dediysem de öyle böyle değil, çıktıkça yukarılara kar kalınlığı mı desem kar yüksekliği mi desem yar yar yarım metreye kadar var.
Gittikçe çıktık, çıktıkça gittik…
Yeğenim, yengen kıskanır, ne ettin sen böyle dedi emmim.
Ben de emmimin karlar üstüne fotoğrafını yengeme gönderip,
”Oğlun çerez getirdi sensiz yedik kaynana.” yazdım, kıskançlık limiti epeyce yükselsin emmi bozma keyfini dedim…
Dağlara çıkarken en büyük sıkıntım, yanımdaki insanın babam gibi olup olmaması. Babam gibiyse o yolculuktan zerre kadar zevk almam, zehir olur dağlar.
Arabanın tekerine taş değecek, bi’ yerine bi’şey olacak diye söylenir durur.
Derim, ben arabayı binmek için aldım o bana binsin diye değil ama söz dinlemez.
Allah’tan emmim, abisine çekmemiş de bana çekmiş.
Nereye gidiyoruz dedi, yükseğe, en yükseğe dedim.
Gerekirse Himalayalara kadar yolu var dedim.
Emin sen deli misin? dedi. Çoğusu öyle diyor dedim. (iç konuşmalar, vizontele)
Bu arada ikindi namazı vakti geçiyor, dağlarda ne abdest alacak ne namaz kılacak yer var…
Soğukluk derecesi ekşi seksen 4…
Tam zirveye çıktık cenderme karakolu var, onun yanında duvarda teyemmüm alalım dedim.
Teyemmüm aldık, karın üstüne seccadeyi serdik namaz kılarken, cendermenin biri karakoldan çıkıp büyük bir hışımla emmime çıkışıyor!
Eskiden olsa cenderme binasının önünde bırak namaz kılmayı, selam bile veremezdik birbirimize.
Kolunda kalabalık rütbe emareleri olan bir komutan:
”Burada devletin teşkilatı olacak, içeride sıcacık su, namaz kılacak mescid olacak, siz duvarda teyemmüm alıp karın üstünde namaz kılacaksınız?!”
Susmuyor hiç, gittikçe şiddeti artıran ses tonuyla ve öylesine samimi, öylesine sıcak, öylesine bizden biri olarak üzüntülü bir şekilde serzenişte bulunuyor ki…
Hey gidi Reis dedim…
Sana verdiğim destek bin kolluynan helâl olsun…
Nereden nereye geldik…
Besmele çekerek giremediğimiz askeriyeye, niye içeride namaz kılmadın diyen cendermeye…
İnsan nasıl gurur duyacağını şaşırıyor…
Çay varsa içelim…
M’S

 

https://m.facebook.com/story.php?story_fbid=3863056740438929&id=100002039244132


Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YouTube