Site icon Mustafa Süs'ün kişisel blogu

Bitince Söz Yaşayacağım, Söz! (Deneme)

Paylaş


 
BİTİNCE SÖZ, YAŞAYACAĞIM, SÖZ!
Yıkık bir viraneyi andırır gözlerin, sözlerini bırakarak geride…
Sözün gücüne inandıramaz artık eylemsizlik.
Çarpa çarpa duvarlarına nasır tuttuysa ellerim, çağırma bir daha…
Kalemler artık keskin değil, kanatmıyor içimi.
Bakışların güneş gibi olsa ne yazar, kamaşır da gözlerim bakamam ki!
Serzenişlerim fersizliğine, sitemlerim sığlığına…
Yaktığım gemilerin bile adı yok, sinikleşti gitti dağ deviren deprem seslerin…
Açılan kapılar kapanmadı ardı ardına, sönükleşti günahlar.
İçerde dans ediyor fikirler, külhanbeyi tadında.
En fiyakalı kelimeler dökülse ne yazar dudaklarından.
Bir yankı çığlığında yükseliyor feryadım, yankılanan düşlerle…
Soğuyacak biliyorum volkan, fışkırmadan önce…
Sözlerini sakla.
Sükûta ersin umutların.
Umutsuzluk bile senden daha anlamlı, senden daha uğultulu…
Hangi tezat daha çok yakışır ki sana? Hangi doğruluk?
Görmezden gel artık beni.
Sevmezden gel çocukları.
Çocuk kalbim hiç bu kadar uçmamıştı yerinden.
Yıldırım bile düştüğü yeri yakarken, yedi fersah uzaklıklarım yandı.
Belki düşüp boğulmadım, belki daha düşmedim kim bilir?
Bir bir yıldızları döktüm gözlerimden…
Yabancıydım artık kendime.
Tanıyamıyordum ellerimi gecede bile…
Karanlıklarımla baş başa kalmaktan hiç korkmadım.
Hiç ihanet etmedim geceye.
Sözsüz kaldığım o andan beri, ölüm bile yitirdi tılsımını.
Alıp götür beni, bilinmezliklere derdim önceleri,
Alıp götür beni!
Her adım attığımda bilmek istiyorum gittiğim yerleri.
Yitmekten değil korkum.
Örselenen ruhumu keşfetmek değil…
Hani ölünce bilemezmiş ya insan kendi ölümünü…
Kendi yaşadığımın farkındasızlık ürkütüyor.
Nerden çıktı bu adam? Ben miyim yoksa yaşayan?
Bu acılar daha çok küçüktü, kendi ellerimle ektiğim yüreğime…
Hiç gelmeyecek sandım baharı, yeşermeyecek sandım.
Kendi ellerimle ektiklerimi kendi ellerimle toplamak işte kahreden…
Söz biterken tam, kerahat vakti, haydi olmaz ibadet bu mevsimde…
Bitsin söz, yaşayacağım, söz!


Paylaş
Exit mobile version