Annemmm meleğimmm
Annemmm meleğimmm
Bazen unutuyorum anne olduğunu. O kadar çocuksun ki …
Bana sımsıkı sarıldığında hayatına sarıldığını anlıyorum. Bazen nefes alabilmek için kokumu içine çektiğini, bazen nefes aldığında kokumu hissettiğini biliyorum. Beni kucağına aldığında o an hiç bitmesin istiyorum. Çünkü ben aslında dünyaya değil, sana geldim anne. Beni dünyamdan, dünyana indirme diye ağlıyorum.
Bazen unutuyorum anne olduğunu. O kadar çocuksun ki …
Farkında mısın anne;Kahkahalarınla beni de neşelendiriyorsun ama oyun oynarken aslında yemek yedirmeye çalıştığını seziyorum. Yemiyorum işte oyunumuz bitmesin diye. Reçel dediğin şeyin şurup olduğunu, şeker dediğin şeyin ilaç olduğunu, cici dediğin şeyin aşı olduğunu da biliyorum. İnanmasam da inanmış gibi, çok acısa da acımamış gibi yapıyorum. Senin gibi…
Bazen unutuyorum anne olduğunu. O kadar çocuksun ki …
Kat kat elbiseler giydiriyorsun üşümeyeyim diye sonra da kat kat çıkartıyorsun tekrar, terlemeyeyim diye. Sorsam sen de bilmezsin ne zaman ne kadar giymem gerektiğini, ama olsun. Bazen anlamayınca, sana sormak en güzeli. Bazen anlamasan da, derdimi senle paylaşmak daha da güzeli.
Bazen unutuyorum anne olduğunu. O kadar çocuksun ki …
Bak! yürüyorum artık. Kızın büyüdü 🙂 Seninle yürümek,bitmesini istemediğim tek yolculuk. Kızdığında bile, sakın bir daha elimi bırakma, diye. Minik elimi avucuna koyarken buruk kalbimi de veriyorum ki hem kaybolmayayım hem de kaybetmeyeyim parmaklarının ucunda olmanın verdiği güveni.
Bazen unutuyorum anne olduğunu. O kadar çocuksun ki …
O kadar benimlesin ki; Benimle gülüyorsun, benimle üzülüyorsun. Hani düştüğümde ilk sana bakıyorum ya; sen de mi düştün diye… Sana koşuyorum ya hani; senin de mi dizin kanadı diye bakmak için…Hani anne diye ağlıyorum ya; annem de ağlıyordur diye …
Bazen unutuyorum anne olduğunu. O kadar çocuksun ki …
Korkuyorum sen giderken, beni özleyeceksin diye. Korkuyorum okula gitmeye, ben dönene kadar ya gülemezsen, ya uyuyamazsan, ya ağlarsan benim gibi. Ya ben döndüğümde beni unutmuş olursan diye korkuyorum.
Bazen unutuyorum anne olduğunu. O kadar çocuksun ki …
Sadece yaşadığımı sanarken, yaşamayı öğretiyorsun. Yürürken, uyurken, konuşurken, şarkı söylerken, film izlerken, dans ederken, elimi yıkarken, ders çalışırken, dua ederken… Düşünürken bile gözün üzerimde. O kadar annesin ki yarın ne olacağımı benden daha iyi biliyorsun. O kadar çocuksun ki yarın ne olmak istediğimi benden daha iyi biliyorsun. Bana bir yarın hazırlarken yarınlar için de beni hazırlıyorsun. Annemm, bazen unutuyorum anne olduğunu…
Bazen unutuyorum anne olduğunu. O kadar çocuksun ki …
Kavgalarımız da belki bu yüzden. Kocaman oldun artık dikkat et dediğinde çocuk kalmayı, daha küçüksün olmaz! dediğinde kocaman olmayı da bu yüzden istiyorum. Belkide bu yüzden, bazen çocuk olduğumu unutuyorum.
Bazen unutuyorum anne olduğunu. O kadar çocuksun ki …
Telaşlanıyorsun bazen saate bakarak. Çocuklar gibi koşuşturuyorsun ve hadi kızım çabuk! diyorsun. Daha çok anne oluyorsun o zaman. Çünkü sen biliyorsun her geçen saniyenin biraz daha ayrılık getirdiğini. Ve biliyorum birgün bana da öğreteceğini ….
Bazen unutuyorum anne olduğunu. O kadar çocuksun ki …
Karanlıktan korktuğunu, elinin yandığını, dişinin ağrıdığını, şiir okuduğunu, bir resme daldığını görünce…
Özlediğini görünce, ağladığını görünce…
annem olduğunu unutup, bağrıma bassam seni diyorum,
kızımm diye.
E.A
{fcomment}