AK Parti Ağzı ile Kuş Tutsa Bu Kesime Yaranamaz.. Şerbetli Ak Parti Düşmanları


Star gazetesi yazarı Mehmet Ocaktan, iktidarın hiç bir yaptığından memnun olmayan mutsuzların durumunu masaya yatırdı.

Star gazetesi yazarı Mehmet Ocaktan, iktidarın hiç bir yaptığından memnun olmayan mutsuzların durumunu masaya yatırdı.

 

Ak Parti iktidarı döneminde gerçekleştirilen devrim niteliğindeki gelişmeleri alt alta sıralayan Ocaktan, “böylesi bir siyasi iradeden memnuniyetsizlik duymak bir meziyet midir?” diye sordu.

 

Ocaktan, memnuniyetsizliğin asıl nedeninin ‘dindar’ olarak değerlendirilen ‘demokratikleşmenin kumanda masasında Tayyip Erdoğan’ın bulunması’ olduğunu savundu.

 

Ocaktan’ın Ak Parti iktidarı ve müzmin memnuniyetsiz kesim ile ilgili ilginç yorumu:

 

Nereden çıktı bu dindarlar

 

Normal demokratik toplumlarda, siyasi iktidarları eleştirmek en doğal demokratik haktır. Ama aynı zamanda, iktidarların olumlu icraatlarını onaylamak, alkışlamak da demokratik bir haktır.

 

Ancak, bizim ülkemizde bazıları için icraatları alkışlamak hak değil, iktidar yalakalığı olarak değerlendirilir. Biliyorum ki şimdi çıkıp, “Türkiye AK Parti eliyle demokratikleşiyor, şeffaflaşıyor ve demokrasi adına iyi şeyler oluyor” diye bir cümle kursam, hemen birilerinin suratı asılacak ve de mutsuz olacaklar.

 

Sayıları az ama sesleri yüksek çıkan öyle bir grup var ki, hiçbir olumlu gelişmeden memnun olmuyorlar. Memnuniyetsizlik, neredeyse bazıları için bir meziyet haline gelmiş durumda.

 

Elimizi vicdanımıza koyalım ve son 10 yıla dikkatlice bakalım. Türkiye’nin kirli tarihinin simgesi olan Ergenekon’u, darbe girişimlerini, darbecileri yargı önüne çıkaran bir siyasi iktidar gerçekten memnuniyetsizliği hak ediyor olabilir mi?

 

Yıllarca bu ülkede, askeri vesayetin demokrasiyi hançerlediğini, siyasi iktidarların Türkiye’nin temel sorunları konusunda askerden işaret almadan adım atamadığını eleştiren yüzlerce yazılar yazdık. Ama AK Parti iktidarı, demokrasimizi bu ayıptan kurtardı.

 

Peki böylesi bir siyasi iradeden memnuniyetsizlik duymak bir meziyet midir?

 

Cumhuriyet tarihine kara bir leke olarak yazılan “Dersim katliamı” için Başbakan Tayyip Erdoğan’ın özür dilemesi, demokrasi adına, insan hakları adına onur verici bir durum değil midir?

 

Memnuniyetsizliği bir meziyet olarak algılayan ve her demokratikleşme adımına bahaneler üretenler için belki bir anlam ifade etmeyebilir ama, bu siyasi iktidar Komünist ve askeri rejimlere özgü 19 Mayıs kutlamalarına son verdi.

 

Dahası, birkaç gün önce, 33 yıldır kışla düzeni mantığı ile müfredatta yer alan Milli Güvenlik dersleri tarih oldu.

 

Çok uzağa gitmeye gerek yok, Başbakan Erdoğan önceki gün yaptığı konuşmada, yeni “yargı reformu”ndaki ifade özgürlüğü ile ilgili önemli değişikliklerin altını çizdi ve dedi ki: ‘’Yapacağımız düzenleme ile ileriye dönük yayın durdurma cezasını ortadan kaldırıyoruz. Daha önceden verilmiş tüm toplatma kararlarını artık hükümsüz hale getiriyoruz.”

 

Evet bütün bunlar, ne yapsa bazılarını bir türlü memnun edemeyen AK Parti iktidarı tarafından gerçekleştirildi.

 

Görünen o ki, müzmin memnuniyetsizliğin AK Parti iktidarının demokrasi performansı ile uzaktan yakından bir alakası yok. Sorunun temeli daha derinlerde…

 

İşin özeti, AK Parti iktidarı bazılarının ezberini bozdu. Dönemsel özelliklere göre, kimi zaman “solculuk”, kimi zaman da “demokratlık” etiketiyle kullandıkları oyuncaklar ellerinden alındı.

 

Her döneme uygun, hazır şablonları vardı ve konforları da yerindeydi. Artık “Yeni Türkiye”de bu fotokopi şablonlar işe yaramıyor.

 

Bütün bunların ötesinde, bazıları için memnuniyetsizliğin zirve yapmasının bir tek nedeni var o da; demokratikleşmenin kumanda masasında Tayyip Erdoğan’ın bulunmasıdır.

 

Çünkü onlar için nihai hedef, camiye de, kışlaya da uzak olan bir Türkiye’dir. Bu yüzden de, demokratikleşmeyle birlikte muhafazakar görünürlüğü de artan bir Türkiye onları çok da mutlu etmeyecektir.

 

Demokrasi işlerinin muhafazakarlara kalması, fena halde canlarını sıkıyor olmalı. Eminim ki, içlerinden gizli gizli “Demokratikleşme iyi de, nereden çıktı bu dindarlar, başka işleri yok mu. Gidip ibadetlerini yapsınlar, cami avlusunda hacı yağlarını sürünüp, uhrevi bir dinginliğe ulaşsınlar” diye hayıflanıyorlardır.

 

mocaktan@stargazete.com

{fcomment}

 

Facebook yorumları

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir