AİLELER GENÇLERLE NEDEN İLETİŞİM KURAMIYOR?
Gençler ebeveynlerinin sohbetinden hoşlanmıyor. Büyüklerin kurduğu hayaller ve geleceğe dair planlamalar gençlerin ilgisini çekmiyor veya ilgisini çekse bile, nasılsa benim yerime hayal kuruluyor, planlama yapılıyor ben de keyfime bakayım mantığıyla büyüklerden uzak duruyor gençler.
Ebeveynini işi düştüğünde hatırlayan bir gençlik söz konusu günümüzde. Ya parası bitmiştir ya kendisine herhangi bir eşya aldıracaktır. Yoksa ailesi ile iletişim kurmaktan kaçınıyor gençler.
Eskiden gençler, anasından babasından sıcak ilgi isterdi, şimdi bunun tam tersi olmaya başladı. Ana ve baba çocuğundan ilgi bekliyor, kendisiyle iletişim kurmasını istiyor.
“Çocuğum ders çalışsın, ona ben su veririm, yemek veririm, gün yüzü görmesine gerek yok, dışarı çıksa ne olacak, dünyanın bin bir türlü hali var, ben onun dışarıdaki işlerinin de hallederim” diye düşünen ebeveynler, çocuğundan ilgi göremeyince de bunalıma giriyor, nerede hata yaptık acaba? diye soruyor.
Yemedik yedirdik, giymedik giydirdik, cümlesinin satır arasını okursak, eksik değil fazla yapmış oluyorlar.
Yapılan bu fazlalık da çocukları doyumsuzluğa ulaştırıp, yalnızlığa itiyor.
Kendi suyunu içebilen çocuğuna kalkıp su veren aileler çocuğunun köküne dinamit koyduğunun farkında değil.
Ben yaşamadım, ben yokluk gördüm aman evladım sıkıntı çekmesin mantığıyla hareket ederek gençleri kendimizden uzaklaştır onları doyumsuz hale getiriyoruz.
Namaz mı kılayım, ders mi çalışayım diye bir soru sorsa genç ebeveynine, ana da baba da apışıp kalır. Namaz kıl tabii ki, dersi sonra çalışırsın der Müslüman bir ebeveyn ama bunu gerçekten içinden mi der? İçten gelecek şekilde söylese, çocuğu ders çalışırken her namaz vakti kalk evladım namazını kıl demesi lazım.
Eve misafir gelince gençleri odasına kapatan bir diğer mesele de, evde ya televizyon izlenmesi, ya ebeveynlerin çocuğunun kişisel hayatı hakkında konuşulması ya çocuğunun başkalarıyla kıyaslanması ya önceden şımartılan çocuğun misafir yanında silik gösterilme durumu ya da çocuğa gereğinden fazla yüklenen anlam, içi boş övgüler…