Düşünsenize asırların en büyük felaketinden biri yaşanırken…

Ülkemizde;

Herkes depremde zarar görenlerle ilgileniyor.

Ne iftira atan var ne yalan söyleyen.

İhmal varsa onları sonraya bırakalım ihmal ve kasıt varsa onların takipçisi olalım, diyor.

Yağma yapan Türk de var yabancı da var, ortalığı karıştırmadan yağma yapanları adalete teslim edelim, diyor.

Yardım edenin, bağış toplayanın kimliğine bakmadan hepsine destek olalım diyor.

Devletimizin yardım, arama ve kurtarma ekiplerine şartsız koşulsuz destek verelim, diyor.

Her siyasetçi, devlete desteğini ilan ediyor birlikte hareket edeceklerini deklare ediyorlar.

Tüm belediyeler tek yumruk olmuş işbirliği ve iş bölümü yaparak yaraları sarmaya çalışıyor.

Hiçbir belediye diğer belediyenin hizmetine çökmüyor.

İnsanlar birbirine sürekli destek mesajı paylaşıyor.

Herkes yardım merkezlerine koşuyor.

Bağışta bulunmak için herkes birbiriyle yarışıyor.

Öyle güzel bir iklim oluşmuş ki…

Dünde yaşanılan ne varsa unutulmuş.

Yarına dair umutlar artmış.

Böyle büyük bir felaketten müthiş bir birliktelik doğmuş…

Hesap sorulması gerekenler kimlerse kimliğine, aidiyetine bakılmaksızın hesap sorulsun ama şimdi değil, deniyor…

Olumsuz, ayrıştırıcı söz edenlere ilk önce kendi tarafındakiler karşı çıkıyor.

Bizdense görmezden gelelim denmiyor.

İyilik yapan kimden olursa olsun ayakta alkışlanıyor.

O şu sebepten dolayı yardım yaptı, bu şu sebepten dolayı yardım yapmadı denmiyor. Kimse kimseyi tevil etmek zorunda kalmıyor.

Böyle bir ülke hayal ettiniz mi?

Ben edemedim.

Edemiyorum.

Şairin;

“Aman efendim aman
Galiba ahir zaman
Manzarası yurdumun
Tufan gününden yaman.” dediği noktadayız.

Bir yandan toprak kayıyor, binalar yıkılıyor insanlar enkaz altında can veriyor.

Bir yandan ahlak kayması yaşanıyor, insanlar birbirinin üstünde tepiniyor, insanlık enkaz altında kalıyor.

Kimse pes etmiyor.

Herkes dediğim dedik, çaldığım düdük diyor, demeye devam ediyor.

Birlikte rahmet vardır, ayrılıkta azap vardır diyen de yok.

Bir taraf hem yardım yapıyor, hem yardım kampanyası yapıyor hem bölgeye gidip yaraları sarıyor hem de ayrıştırıcı olanlara laf yetiştirmeye çalışıyor.

Bir taraf da sadece yalan ve iftira ile iş yapana saldırıyor.

Kendileri elini taşın altına koymuyor. Önüne gelene hakaret ediyor, yalandan medet umuyor…

Ardından da ayrıştırıcılık yapıyorsunuz diye yeniden iftira atıyorlar kendileri gibi olmayana.

Bu zaman yaman zaman.
Aman efendim aman…

Mustafa SÜS

17.02.2023


Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YouTube