İSYAN SIRASI DUYGUSAL İSLAMCILARDA!
Reis “Racon kesmeyin, racon kesilecekse onu da ben keserim” dedi ya?
Belli ki bizim eski mahallenin duygusal İslamcısı Reis’e kendi çapında ayar vermeye kalkışmış…
Eskiden ne güzeldi, diyor.
Erbakan Hoca istişareye önem vermediği için gelenekçilerden ayrılan Reis, şimdi kimseyi dinlemiyor, her önüne geleni, sen kimsin? Diye azarlıyor, diyor…
Babacan döneminde ekonomi tüm krizlere rağmen ayakta duruyordu, şimdi çuvalladı diyor.
Davutoğlu döneminde agresif dış politika var diyorlardı şimdi düşman çoğaldı, diyor.
Özgürlük düşkünü Reis, Hürriyet’ten bile adam kovduruyor, diyor.
Adında adalet olan parti hapishaneleri doldurdu, birçok masum içeride diyor.
“Nereden baksan tutarsız
Nereden baksan ahmakça!”
Nerede yazıyor bu duygusal İslamcı kardeşimiz?
Nerede olacak AKP’lilerin gazetesinde.
Hani adamın biri, ateist olduğunu gizleyen birine Allah nerede? Demiş…
O da: Ne yerde, ne gökte, ne sağda, ne solda falan diye kekelemeye başlayınca,
Yok diyecen de, dilin varmıyor, değil mi? Demiş…
Şimdi bu operasyon gazetesi olan Karar denilen gazetede kimler var?
Kimler olacak, Ak Parti kurulduğu günden beri hep biz vardık, bizler kale gibi sağlam durduk, pastadan en büyük pay bizim olsun istedik, yeni yetmeler kaymak yiyor, biz kapı dışarı edildik, diyerek hayıflananlar var…
Bunlar, Reis’e toptan karşıyız, Davutoğlu etrafında toplanıp Reis’i düşürelim, diyecekler de, dilleri varmıyor…
Reis, “one minut” deyince, helal be! Diyenler, meydanlarda kükreyince, yaşa, varol! Diyenler şimdi Reis’in bağırmasından şikayetçiler, yemezler!
Reis, kendisine karşı çıkan tüm gazetecileri susturuyormuş, buna en çok Sözcü gazetesinde yazanlar güler, lan bizi bile susturmuyor, senin kafan yerinde mi? Derler…
İçeri atılan birçok mazlum varmış… Mazlumlar da kim biliyor musunuz? Açıklamamış, muğlak ifadeler kullanmış. Bylock kullananlara, 15 Temmuzda üzerimize bomba yağdıranlara mazlum demeye çalışıyor satır aralarından…
Devletin kılcal damarlarına kadar sızan bir örgütü ha deyince çökertmek, ak sütün içindeki ak kılı ayırt etmek gibi zor olmasına rağmen gene de en ince detayına kadar irdeleyerek hareket eden devlete dediğine bak.
28 Şubat’ta, tek suçu namaz kılmak, başını kapatmak olan mazlumlara reva görülenlerdeki adaletsizliği görünce…
Vatanımızı Yahudilere peşkeş çekecek olanlara nasıl davransaydı ki devlet?
Kaldı ki hala zerre geri adım atmamış, hiçbir şekilde de pişmanlık duymamış olanlara…
Davutoğlu döneminin güzelliklerinden söz ederken neyi kast ediyordu acaba?
CHP ile koalisyon için takla atıp Reis’i devre dışı bırakmayı düşünmesi miydi hoşuna giden? 7 Haziran yenilgisi miydi? Ya da Suriye bataklığına saplanması mı?
Babacan döneminde ekonomi iyiymiş de, şimdi çuvallamış…
Son büyüme rakamlarını ne yapmayı düşünüyorsun sayın duygusal İslamcı?
Kusura bakma!
Reis’i devre dışı bırakıp Amerika ile çaaaak yapanlarla, CHP ile koalisyon kurmayı düşünüp ülkeyi kaosa sürüklemeyi düşünenlerle, Referandumda girdiği inlerinden başını çıkartmayı düşünmeyenlerle, biz çok emek verdik, kaymağını başkası yiyor diyerek, verdikleri emeği ülkenin başına kakıp, tefecilik oynayanlarla Reis iyi ki yolları ayırmış, iyi ki onlara imkan vermemiş, iyi ki, sen kimsin be! Demiş diyoruz.
Ve senin yazdığın yazıyı da, içeriden bir eleştiri olarak görmüyor, artık alenen Reis düşmanlığı olarak değerlendiriyor ve sizlere itimat etmiyoruz!
Bu arada yazdığın yazıyı, Pensilvanya ayısının itleri ve yeminli Reis düşmanları dışında beğenen yok, bilmeni istedim. Lider yanlışa düşünce onu uyaracak birileri de lazım diyerek iyi niyetle yola çıkan birkaç samimi olduğuna inandığımız dostlar da var ama onlar da er geç kimin haklı olduğunu göreceklerdir.
Kısaca bizde:
Allah’a isyan dışında lidere itaat farzdır!
Hoş sizde de öyle…
Tek fark bizimki lider, sizinkiler arkadan hançerleyenler…
Not: Ak Partinin en zor günlerinde Reis’e destek olan samimi kardeşlerimizin eleştirilerini hoş görüp onları küstürmeyelim, vefasızlık etmeyelim onlara diyenlere de:
Yolumuza engel olan taşları ayıklamadan ilerlememiz mümkün değildir, diyorum…
Samimi Müslüman, samimiyetine devam eder…
Beni adam yerine koymazsanız, ben de sizi adam yerine koymam, demez!
Bu ülke için zamanında sırtına yük alanlar, karşılığını öbür tarafta alacaklardır, bu dünyada karşılık beklemek Üstad’ın deyimiyle: tefeciliktir!
 


Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YouTube