boş
TEBDİL-İ ZAMAN
Ciltler dolusu bir boşluk var içimde
Kalem’ kırmış kendini yazmamak için
Sayfaların uçuşuyor etekleri
Ağızdan çıkan her sözün rüzgarıyla
Ciltler dolusu bir rüya
Kalk gerçeğe dönsün dediklerinde
İnadına uyumak yeniden
Geceler ciltler dolusu…
Ansiklopedik bilgilerle yaşamaktan bıktık
Cildimiz de bu yüzden yaşlandı
Gülüşümüzden önce!
Alnımızın kırışıklığına
Kafamızın karışıklığı karıştı
Raflar dolusu kafa yorduk
Kafa karışıklığı ve boşluk üstüne
Üstü altına geldi dünyanın
Altında olduğumuz halde
Çıkamadık üstüne!
Tebdil~i mekân değiştirmedi yerini
Tebdil~i zamana yenik bir boşluk
Dedim ya ciltler dolusu
Sağ ayağımdan gelmeye başlıyor ölüm sesleri
Ölümsüzlük fikrine meydan tercüme ederek
Okuyarak anlayın siz
Anlayışlı bir egonuz varsa
Ki vardır kimbilir?
Kristalleşmiş bir yalnızlığı
Hangi küresel soğuma eritir?
Boşluğu nasıl doldurur okyanus, buz tutsa içimde?
Dünyanın üçte biri kadar kara’rıyor boşluk
En renkli haritalarda bile!
Şiir boş bulunca meydanı
Meydanın kendisi oluverir
Demedi demesin
Demeyi bilmeyenler!
M’S


Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YouTube