COĞRAFYASINI TERK EDEN ÜLKE GİBİYİM (Deneme)


gidenler_by_hbrit
 
COĞRAFYASINI TERK EDEN ÜLKE GİBİYİM
İçi boşaltılmış bir ülke gibiyim. Hava kirliliğim devam etse ne olur? Sahillerim çöp yığınları olsa? Kime ne dağlarımdan fışkıran alevlerden!
Irmaklarım maviymiş, yeşile doyamamış güneş ormana bakmaktan. Yağmur da artık gocunmuyormuş şemsiyeli yaratıklardan.
Nuh’un gemisi alıp gitti diyorlar, beni kirletenleri. Oysa ben biliyorum, kaçtılar benden.
Kirlettiler ve kendi kirlerinin içinde yaşamak istemedikleri için kaçtılar.
En yakın istasyondan, limandan kaçtılar, yelkenler fora!
Saatimin enerjisini kesip, söndürüp tüm ışıkları, güneşime perde ettikleri cümleleri arındıramadan kendi kirlerinin üstüne, kaçtılar. Allah şahit!
Evimi, ocağımı yaktılar, nasılsa giren çıkan olmayacak diye, kapılarımı, duvarlarımı yıkıp gittiler.
Kirlettiler beni. Kirlerinin içinde barınmak ne mümkün?
Bilinçli bir şekilde köküne kibrit suyu dökülen ağaçlarım birer birer yüz tuttu kurumaya.
Denizlerim çekildi kendiliğinden.
Yıkıldı tüm binalarım, enkaz yığını dediler; bense yeni bir umut.
Ne kadar çok vaktim oldu aman Allah’ım, ne kadar çok, binaları yıkmak, geleceği yakmak için…
Oturup her ağladığımda, ellerime dökülen yaşlarda yüzerek hayat buldum. Daha fazla gözyaşı, daha çok umut. Yüzmeyi öğrendim sayenizde, boğularak.
Umuda tırmanan dağ yollarım vardı, içinden geçtim dağların, yıllarımın içinden geçtim. Yeşilliklerim, maviliklerim de terk etmeye and içmiş birer ‘siz’ gibiydiler.
Her nereye sakladınızsa bulamadım. Köküme dökecek kibrit suyunu.
Bulamadım terk ettiğinizde yolumu, saklayıp gittiğiniz umudu bulamadım.
Yaşım da kemale ermesindi artık.
Kendimi terk etmeme ne kaldı şunun şurasında?
Kendini terk eden bir ülke olmak vardı şimdi!
Fiyakalı!
Sizi başıboş koyup, bırakıp birer başınıza, terk etmek!
Kulağa da hoş gelmiyor değil. Kendimi, yani sizi terk etmek!
Oldum olası, tüm ihtimalleri göz önünde bulundurmayan ben, tüm ihtimalleri göze alarak, bir ihtilal havası estirmek istemişimdir.
Yolunuz yok, suyunuz yok, benden eser yok! Bırakıp sizi, sizlerden, kendimden, yerinde durması imkansız bir ülke gibi terk etmek isterdim.
Başıbozuk insanların kaderidir başıboş bırakılmak. Kaderinize terk etmek isterdim. Metlebim buydu.
Denizaltıları sefere çıkmış bir okyanus üzerinde dümensiz yüzen bir ülke gibi kalakaldım ortalıkta. Ortalık yangın yeri, duygular alabora, beynim münafık düşüncelerle dolu.
Görmezden gelmem ne mümkün kirlettiğiniz ovaları, yakıp yıktığınız dağları. Ne mümkün hayata farklı bir pencereden bakma isteği.
Damarlarınızda dolaşan insanlık kanı son tahlilde olumsuz çıktı tüm evrensel laboratuarlarda. Yalanım varsa dönün tekrar kirlettiğiniz coğrafyama.
İlahi bir emir alır gibi, valizinizi bile almadan terkinize, terkinizde bıraktığınız esvaplarınızın birer soyka olmasını kim istemezdi ki benden başka?
Kirlerinizi temizleme adına değil de, kirleriniz içinde nasıl yaşandığınızı görmeniz adına bir ömürlüğüne de olsa burnunuzda düş maskesiyle geri dönmenizi isterdim, ben, ben olmasam.
M’S
Mustafa SÜS
 
 
 


Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YouTube