ŞEHİRDİR ADIM BENİM

En yalın ifadelerle kaçmak istiyorum bu şehirden, karmaşasından değil, durgunluğundan değil, tezatlarından kaçmak istiyorum.

Korkular sarınca dört bir yanını, işgale uğramış bir düşman gibi saldırgan bir şehirden…

Ümit vadeden yönünden kaçmak istiyorum, alık alık boş gözlerinden…

Yıkıp kemiren soysuzluğunu, yıktıkça utancından yerin dibine geçiren gözlerinden kaçmak.

Işıkları bol, kamaştıran yanından, sirenleri fazla, çınlatan yanından…

Güneşi kavruk, yakan yanından, soğuğu zemheri, üşüten yanından…

İkilemleri basit, sığ yanından, insanları uzak, fersah yanından…

Az samimiyet üstüne serpilmiş çok benimsemelerinden kaçmak istiyorum.

Göz kırpanlarla göz kırpılanların restleşmelerinden…

Dua ile bedduanın aynı anda nasıl birbirine girdiğini gördüm ben aynı ağızdan çıkarken, aynı yöne doğru.

Gel diyene koşup, görmedin mi git diyen elimi, sana ben git demiştim diyene rastladım.

Gülümsemeyi ödünç verip ağlatanların barınağıdır bu şehir.

Düne alıştırıp bugünü göstermeyenlerin, bugüne doyurmayanların, yarını unutturanların sığınağı…

Göz gözü görmez bu şehirde, kimse görmez kimseyi, Arasat vakti sanki, günah-sevap terazisi eşit gelenlerin feryatları yükselir gibi, uzak duruyor herkes birbirinden.

Gülenler üst katta, ağlayanlar en dipte.

Hayaletler bile bu kadar yabancı değil birbirine.

Üst kattan alt kata uzanan el aslında kendini kurtarma derdinde, en çok da uzatırken elimi düşerim korkusu…

Gitmek istiyorum, koşar adım, bakmadan ardıma, kimseye bir ders verme gayreti gütmeden, peşime takmadan kimseyi, düşmeden peşine kimsenin, en saf ve en masum bir ifadeyle kaçmak istiyorum…

Soytarısına dalkavukluk eden bir kraldan kaçar gibi kaçmak, tükürmeden yüzüne en hayasızın…

Hesabına mahsuben çekerek cezamı, kimsenin helalliğine de ihtiyacım olmadan kaçmak istiyorum.

Helal edip hakkını bedel ödetilmeden, madalya takıp boynuna, bunu ben taktım deyip başarılarımı görmeden, madalyalarını suratlarına çarpıp kaçmak istiyorum.

Bas bas bağırtarak görün beni demekten utanarak, olanca yüzsüzlüğümü, çıkarıp maskemi, görün diyerek kaçmak…

Korkaklığıma, mücadelesizliğime, yakışmıyor sana diyenlere içten içe gülümseme fırlatıp gitmek…

Şehir benim adımsa, ben şehrin gözbebeği. İçimden geldiği gibi dalga geçerek kendimle, kendimden kaçmak istiyorum.

mustafasus@hotmail.com

{fcomment}


Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir