Kan vermeye de torpil isteyenler (Hikâye)


Hiç unutmam az önce kan vermek için sıraya girmişim…
Kan vermek dediğim, dağda yürüyüşe çıkınca bazen gözlerim kararıyor şikayeti ile geldim doktora.
Ortak arkadaşımız olduğu için doktor sordu, nereye gidiyorsunuz dağlara diye.
Belli ki o da istiyor. Dedim seni de götürelim, hem olayı yerinde görürsün…
Neyse…
Sıkıntılı bir durum olmadığı için etrafı gözlemliyorum. Etrafı gözlemleme işi bizde mecburi istikamet. Yoksa İlham erkenden uyur.
Top sakallı, kendinden emin, kerli ferli görünümlü adamın biri dışarıdan kan alan arkadaşa bağırıyor, bu kan sonucu ne zaman çıkar? diye.
Tabi kimse duymuyor içeride birçok insan var.
Ben yardımcı olayım dedim, neticede uzaktan da olsa bir mensubiyet var. Hem de insanlığa bir katkımız olsun.
Dedim hocam öğleden sonra çıkar kan.
Niye erkenden çağırdılar ya, dedi sert bir ifadeyle.
Erkenden çağırmasalardı öğleden sonra gelseydin yarına çıkardı, dedim sükunet dilini ihmal etmeyerek.
Doğru diyorsun onu düşünmemiştim ama torpilli kimselerin kanı bir saatte çıkıyor, o yüzden sordum ben de dedi.
Normalde banane deyip geçmem lâzım.
Burada torpilli de olsan kan alan arkadaşın düşmanı da olsan tüm sonuçlar aynı zamanda çıkar, çünkü tek bir kan tüpü laboratuvara tek başına gitmez, dedim.
Düşünsene tek başına korkmaz mı?
Adam ikna olmadı, sen masal anlat der gibi bakıyor.
Dedim, kan sonucu erken çıksa benimki de erken çıkar bugüne kadar erken kan sonucu çıkanı görmedim…
Sert kayaya çarptık herhalde, deyip uzaklaştı gitti yanımdan.
Normalde iftira niteliği taşıyan bir laf atıyorlar ortaya, nasılsa iftiraya sorgulamadan inanan birilerini bulmakta zorlanmayacaklarını da biliyorlar, ohhh gelsin muhalif söylemler…
Torpilli kimselerin erken çıkıyorsa, benimki de torpilli kişiler grubuna eklensin istiyorlar aslında. Kan verme işinde bile torpil olmalı, amaç bu…
İkinci kan verme işi için bir saat bekle dediler ben de gözlem aktarayım dedim. Boş boş oturmaktan iyidir.
Su bile içmeyeceksin denilince, çay içmeye de gidemedim…
Konumuzla alakası yok da…
Aslında işin olmayacak gücün de varsa hastanede bir koridorda oturacaksın akşama kadar şu tek başına hastaneye gidip yol yordam bilmeyen, koridorda yürürken yanlaya yanlaya yürüyen teyzelere ve tek başına gelen yaşlı emmilere nereye gidecekleri konusunda refakat edeceksin.
Sanırım yapılabilecek en iyi hayırlardan biri bu olurdu.
Gerçi İstanbul’da Çam Sakura Hastanesinde hangi koridora gidersen git orada ”devlet memuru olmayan” oranın özel ekipleri bu hizmeti veriyor da. Onun tüm Türkiye’ye yayılması zaman alır.
M’S


Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir