KETUM KAPILAR (Deneme)


KETUM KAPILAR
Aralanan kapılar vardır
Ardına kadar açmaya cesaret edilemeyen kapılar…
Kapının önünde beklerler kapıya gelenler
Geri dönüp gitmeye cesaret edemeyenler…
Oysa dönüp gitseler
Gitti mi diye ardından bakılırken de olsa
Ardına kadar açılacak kapılar
Ardına kadar açılmayan hiçbir kapının önünde
Biraz daha aralamak için de olsa durulmaz.
Bir adım gelene koşarak gidenlerin ardından güler, o bir adım gelenler…
Gülünç anılar bırakmaz peşini, peşinde kimsesi kalmayanların… Gülünç ve bir o kadar da ezik.
Kaos birikir kalanın da, gidenin de kapalı olan kapılarının arkasında.
Pişmanlıkların yerini dualar alır bazen, bazen şiirler sökün eder. Meşrebine göre uçuşur havada yere düşmeyi göze alamayan küfürler.
Anılar silsilesi kopar zincirin halkaları, tesbihin taneleri gibi.
Kökü kurumuş otlar gibi, elinizi sürmeden kopar topraktan.
Geceyi yorar en çok bu ruh halleri. Geceye yorar kimi de.
Şarkılar dört duvar.
Şiirler, gözünü kapatana serin ve berrak ırmak.
Kaybetmek de mümkündür, kazanmak da.
Kazanın mı kaybettiği, kaybedenin mi kazandığı yalnızca zamanın konusudur.
Hayra alamet kapılar vardır, şerri def eden, kapandığında henüz anlaşılmayan.
Nasip ve kısmet kelimelerinden medet ummaya başlar, aklına o kelimeleri hiç getirmeyip aralanmış ketum kapı önünde bekleyenler, kapıyı ardına kadar açmayı zûl addenler.
Şımarık ve tartı nedir bilmez hüzünlere gark olurlar, hüzün ile serzenişi ayırt edemeyenler.
Hızını alamayan kaygılar birikir geceyi yoran, geceye yoran hayatların ardından gülen anılarının içinde…
M’S


Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir