KONYA İLERİ GELENLERİNE AÇIK MEKTUP
KONYA İLERİ GELENLERİNE AÇIK MEKTUP
Herhangi bir kurumun başındaysanız ve kurumunuzun menfaatini değil de kişisel menfaatlerinizi ön planda tutuyorsanız, nefsiniz her zaman galip geliyorsa, Allah’ın rızasını değil de insanların rızasını gözetiyorsanız, bilmelisiniz ki, o kurum, o makam elinizin altından kayıp gider.
İnsanı yücelten, kişisel kavgalara son verip, özür dilemesini bilen, affetmesini bilen hasletleridir.
Daha önceki yazılarımda birkaç kez dile getirmiştim.
Konya Belediyeleri birbirine uzak mı?
Neden birlik beraberlik görüntüsü vermekten kaçınıyorlar?
Kişiler arasında oluşan gerginlik veya husumet, kurumlar arsında da var mı? Gibi sorular sormuştum.
Bu gibi sorunlar varsa, bundan Konya ve Konya insanı kaybeder, diye de eklemiştim.
Ve en başta Ak Parti İl Başkanlığının ve Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Akyürek’in rehberliğinde bu tür sorunların çözülmesinin iyi olacağını, dile getirmiştim.
Şimdi aradan geçen zamana bakıyorum…
Hiçbir değişiklik yok.
Ne sivil toplum örgütlerinden, ne iş çevrelerinden, ne partililerden ne hatırı sayılır gönül ehli insanlardan bu soruna çözüm bulma yönünde bir çaba görülmüyor.
Kimse elini taşın altına koymak mı istemiyor, ya da taraflar dinlenip, artık iş çığırından mı çıktı, bilmiyorum.
Konya basınında da bu yönde bir irdeleme yok.
‘Kol kırılır yen içinde kalır’ mantığı ile hareket ediliyorsa o kol sanırım yen içinde kırık kalacak ya da eğri bir şekilde kaynayacak gibi.
Bu yazı Ankara Ak Parti genel merkezine gitse, belki, dünyanın onca sorunu içinde bir de sizinle mi uğraşacağız? Derler, aranızda ne varsa düzeltin, bizi meşgul etmeyin mi? Derler bilemiyorum.
Konya milletvekilleri Konya’ya gelip, birkaç parlak demeç vermekten ve düğün pilavlarından fırsat bulurlarsa ve bu konuya eğilirlerse çok yerinde bir iş yapmış olurlar.
Aslında uzaktan bakınca, pek fazla bir sorun yokmuş gibi görünüyor ama içten içe, belediyeler, basın ve diğer kurumlar birbirleri ile birlik-beraberlik görüntüsü vermiyorlar.
Bu çok hoş bir manzara değil.
Biz, Konya’mızı ve insanlarını seviyoruz. Kurumlar birbirleri ile omuz omuza vermezlerse, insanımız zarar görür diyoruz.
Aynı camianın insanları farklı tellerden çalarsa, ortaya, melodi değil, kakofoni çıkar ve bu, tüm kulakları tırmalar.
Sorunların üzerini örtebilirsiniz veya yok sayabilirsiniz sorunları ama belli bir zamandan sonra o örtünün altı çürür ve kokar.
Çok büyük tartışmalara gebe de olsa, bu tür sorunlar çözülmelidir.
“Deniz durulmaz, dalgalanmadan…”
